YÖNETİCİLERİN HEDİYE ALMAMASI
Hz Peygamber idarecileri töhmet altında bırakacağı için onların hediye almamalarını istemiştir. Ve şöyle buyurmuştur “Devlet adamlarına verilen hediyeler haramdır ve haksızlıktır. Bu konuyu aşağıdaki hadis daha güzel açıklamaktadır. Ebu Hamid es-Saidi rivayet edilmiştir ki:”Allahın Resulü İbn’ul Lutteyb’eyi zekât toplamaya gönderir.Döndüğünde; “Bu sizin malınız, bu da bana hediye edildi” der. Bunun üzerine Allahın Resulü buyuruyorlar ki: “Ne oluyor bazı kimselere ki biz onları Allahın bize tevdi ettiği vazifeyle görevlendiriyoruz da, diyorlar ki şu sizin malınız, bu da bana hediye edildi.Acaba babasının evinde otursaydı da bekleseydi bakalım, o hediyeler kendisine gelecek miydi?”
HALİFE SEÇİLMESİ YÖNTEMLERİ
Sahabe-i Kiram Halifelerin başa getirilmelerinde üç yol takibetmişlerdir. Her Halifenin başa getiriliş şekli, diğerlerinden değişik olmuştur.
Birinci yol: Seçim usulüdür. Hz. Ebubekir Essıddıyk bu yolla Halife olmuştur. Seçim, müslümanlar arasında doğrudan yapılmış ve Benî Saide Sakifesinde derhal uygulanmıştır.
İkinci yol: Veliahd tayin etme yoludur. Hz. Ömer (R.K) bu yolla Halife olmuştur. Hz. Ebubekir (R.A.) Hz. Ömer (R.A.)´i seçmiş kendisinden sonra onu Halife tayin etmiş ve müslümanlardan biat almıştır.
Üçüncü yol: Başta bulunan Halifenin bir heyet seçip seçilen heyetin, aralarından birini tayin edip Müslümnların biatına arzetmeleri yoludur. Bu yol, yaralanıp ölüm haline geldiğinde Hz. Ömer (R.A.)´m baş vurduğu yoldur. Hz. Ömer, Hilafet meselesini altı kişiden oluşan bir heyete bıraktı. Bunlar, ittifak ettikten sonra aralarından birini Halife seçip, biat etmeleri için müslümaniara arzedeceklerdi. Seçilen bu altı kişi, aralarından Hz. Osman (R.A.)´ı Halife seçtiler ve biat için müslümaniara aday gösterdiler. Müslümanlar da biat ettiler. Biat edenlerin arasında Mikdad bin Elesved gibi ihtilafları önlemek için, istemeyerek biat edenler de bulunuyordu.
SORUMLULUK GEREKTİRMEYEN ÜÇ HAL:
Şüphesiz Allah, ümmetimden, hatâ, unutma ve yapmaya zorlandıkları şeyi (n hükmünü) kaldırmıştır" (Buhârî, Talâk, II, İlim, 44, Şurût,12 Enbiyâ, 27; İbn Mâce, Talâk, 16-20).
İSLAMDA MALİ SUÇLAR:
BORCUNU ÖDEMEYENE VERİLECEK CEZA:
Ödeme gücü olduğu halde borcunu geciktiren, ayıplanmayı ve ukubeti hakeder.(Ukubet sözlükte, kişiyi yaptığı bir kötülüğe karşılık cezalandırma, anlamına gelir.)[Buhârî, İstikrâd, 13 (li sahib'il-hakki meqâl); Ebû Davud, Akdıye, 29 (Habs fî deyn ve gayrih); Nesâî, büyu 100 (Matl'ul-ğaniy); İbn Mâce, sadakât 18, hadis no 2428 (habs fî'd-deyn); Ahmed b. Hanbel, IV, s. 222.]."
MEYVE ÇALMANIN CEZASI:
Allah'ın Elçisi'ne, ağaçtaki meyve soruldu; dedi ki; "İhtiyacı olan, eteğine koymadan ondan yerse bir şey olmaz. Kim de bir şey alıp çıkarsa ona onun iki katı ve ukubet gerekir[Ebû Davud, Lukata, hadis no 1710.]."
DEVE ÇALMANIN CEZASI:
Allah'ın Elçisi, ona dua ve selam olsun, şöyle demiştir:
"Saklanmış kayıp deve, hem onu, hem de onun dengini vermeyi gerektirir[Ebu Davud, Lukata, Hadis no 1718]."