İMAN VE İNANÇ SİSTEMİ
İman etmek nasıl olur:
Peygamber:
Onlar:
— Allah ve Rasûlü en bilendir! dediler. Rasûlullah:
— "Ortaksız ve yalnız olarak Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah 'in Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namazı kılmak, zekâtı vermek -râvî dedi ki: Zannederim ki, burada ramazân orucu da vardır-, ganimetlerden beşte birini vermenizdir" buyurdu. Buhari,Ahbar:5
İlk Müslümanların biatı ve imanı:
Ubâde ibnu's-Sâmit (R) şöyle demiştir: Ben Akabe gecesinde Rasûlullah (S) ile bey'at etmiş olan na-kîblerden birisiyim. Biz o gece Rasûlullah'a şu şartlar üzerine bey'at ettik: Allah'a hiçbirşeyi ortak kılmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, Allah'ın haram kıldığı canı öldürmemek, iftira etmemek, âsî olmamak, bunlara sâdık kaldığımız takdirde cennetle müjdelenmek, bu günâhlardan birini işlersek bunun hükmünün Allah'a âid olduğu (üzerine)(dilerse affeder, dilerse ukubet eder)Buhari,Diyet:1,Buhari, ensarın menkıbeleri:42
Başka dilde şehadet ve iman edilir:
Ve Abdullah ibn Umer dedi ki: Hâlid ibnu'l-Velîd,
"Eslemnâ" yerine "Saba'nâ" diyenlerin bu sözünü kabul etmeyip, onları öldürmeye girişti.[ "Eslemnâ( = Biz müslümân olduk)" demesini beceremediler. Bunun yerine "Saba'nâ, saba'nâ( = Şirkten çıktık, şirkten çıktık, müslümân olduk)" demeye başladılar] Bu haber kendisine ulaştığında Peygamber (S): "Yâ Allah, Hâlid'in işlediği şu işten sana sığınırım" diye duâ etti.Buhari,cizye:12
Kafir , müslüman olurken yapması gerekenler:
Benû Hanîfe kabilesinden Sümâme ibn Usâl denilen bir kişiyi esîr edip getirdiler Ve onu mescidin direklerinden birisine bağladılar. Nihayet Peygamber Sümâme'nin yanına çıktı da: "Artık Sümâme'yi salıverin" buyurdu . Sümâme bırakılınca, hemen mescidin yakınında bulunan bir suya gitti ve yıkandı. Sonra mescide girdi ve: Eşhedu en lâ ilahe illellâh ve eşhedu enne Muhammeden Rasûlullah dedi.Buhari,Namaz:76
Hakim:
— Yâ Rasûlallah! Bana birtakım işlerin hükmünden haber verir misin? Ben Câhiliyet devrinde hısımlarla ilgilenme, köle âzâd etme, sadaka verme nev'inden birtakım ibâdetler işlerdim. Bu ibâdetlerde benim için ecir ve sevâb var mıdır? diye sordu.
Hakîm dedi ki: Rasûlullah (S):
— "Sen mazideki hayırlarının hasenelerini kazanarak müslümân oldun" buyurdu.Buhari,edep:16
Nefse zulmetmek şirk ile olur:
— Yâ Rasûlallah, bizim hangimiz nefsine zulmetmez ki? dediler. Rasûlullah (S):
— "Bu âyetteki zulüm, sizin anladığınız gibi değildir. O zulüm ancak şirktir. Lukmân'ın oğluna öğüt verirken: Oğulcuğum, Allah'a ortak koşma. Çünkü Allah 'a ortak koşmak büyük zulümdür dediğini işitmediniz mi?" buyurdu.Buhari,Enbiya:43
Kamil iman:
— Yâ Rasûlallah! Bana birtakım işlerin hükmünden haber verir misin? Ben Câhiliyet devrinde hısımlarla ilgilenme, köle âzâd etme, sadaka verme nev'inden birtakım ibâdetler işlerdim. Bu ibâdetlerde benim için ecir ve sevâb var mıdır? diye sordu.
Hakîm dedi ki: Rasûlullah (S):
— "Sen mazideki hayırlarının hasenelerini kazanarak müslümân oldun" buyurdu.Buhari,edep:16
Nefse zulmetmek şirk ile olur:
— Yâ Rasûlallah, bizim hangimiz nefsine zulmetmez ki? dediler. Rasûlullah (S):
— "Bu âyetteki zulüm, sizin anladığınız gibi değildir. O zulüm ancak şirktir. Lukmân'ın oğluna öğüt verirken: Oğulcuğum, Allah'a ortak koşma. Çünkü Allah 'a ortak koşmak büyük zulümdür dediğini işitmediniz mi?" buyurdu.Buhari,Enbiya:43
Kamil iman:
Hiçbiriniz, kendiniz için arzû ettiğinizi kardeşiniz için arzû etmedikçe, (kemâliyle) îmân etmiş olmaz.Buhari,iman:6
Nefsim elinde olan Allah 'a yemîn ederim ki hiçbiriniz, ben kendisine babasından da, evlâdından da daha sevgili olmadıkça (kemâliyle) îmân etmiş olmaz.Buhari,iman:7
İmanın kimde olduğunu bilemezsin:
İnsanlar arasında bir sınıf kişi vardır ki, halka görünüşe göre cennet ehline yaraşan hayırlı işler yapar; hâlbuki o cehennemliklerdendir. Yine insanlardan bir kısım da yardır ki, halka görünüşüne göre cehennemliklere âid kötü işler yapar; hâlbuki o cennetliklerdendir! Buhari,Megazi:40
Şüpheli şeylerden uzak dur:
Halâl belli, haram da bellidir. İkisi arasında (halâl mı, haram mı belli olmayan bir takım) şübheli şeyler vardır ki, çok kimseler bunları bilmezler. Her kim şübheli şeylerden sakınırsa, ırzını da, dînini de tertemiz tutmuş olur. Her kim şübheli şeylere dalarsa, (içine girmek yasak olan) koruluk etrafında davarlarını otlatan bir çoban gibi, çok sürmez içeriye dalabilir. Haberiniz olsun, her devlet başkanının kendine mahsûs bir koruluğu olur. Gözünüzü açın; Allah'ın yeryüzündeki koruluğu da haram ettiği şeylerdir. Haberiniz olsun ki, bedenin içinde bir lokmacık et parçası vardır ki iyi olursa bütün beden iyi olur; bozuk olursa bütün beden bozulur. İşte o(et parçası)kalbdir.Buhari,iman:
Yolcu gibi ol:
Rasûlullah (S) benim omuzumu tuttu da bana:
— "Abdullah, sen dünyâda yabancı kimse gibi yâhud yolcu gibi ol!" buyurdu.Buhari,Rikak:3
Nefsim elinde olan Allah 'a yemîn ederim ki hiçbiriniz, ben kendisine babasından da, evlâdından da daha sevgili olmadıkça (kemâliyle) îmân etmiş olmaz.Buhari,iman:7
İmanın kimde olduğunu bilemezsin:
İnsanlar arasında bir sınıf kişi vardır ki, halka görünüşe göre cennet ehline yaraşan hayırlı işler yapar; hâlbuki o cehennemliklerdendir. Yine insanlardan bir kısım da yardır ki, halka görünüşüne göre cehennemliklere âid kötü işler yapar; hâlbuki o cennetliklerdendir! Buhari,Megazi:40
Şüpheli şeylerden uzak dur:
Halâl belli, haram da bellidir. İkisi arasında (halâl mı, haram mı belli olmayan bir takım) şübheli şeyler vardır ki, çok kimseler bunları bilmezler. Her kim şübheli şeylerden sakınırsa, ırzını da, dînini de tertemiz tutmuş olur. Her kim şübheli şeylere dalarsa, (içine girmek yasak olan) koruluk etrafında davarlarını otlatan bir çoban gibi, çok sürmez içeriye dalabilir. Haberiniz olsun, her devlet başkanının kendine mahsûs bir koruluğu olur. Gözünüzü açın; Allah'ın yeryüzündeki koruluğu da haram ettiği şeylerdir. Haberiniz olsun ki, bedenin içinde bir lokmacık et parçası vardır ki iyi olursa bütün beden iyi olur; bozuk olursa bütün beden bozulur. İşte o(et parçası)kalbdir.Buhari,iman:
Yolcu gibi ol:
Rasûlullah (S) benim omuzumu tuttu da bana:
— "Abdullah, sen dünyâda yabancı kimse gibi yâhud yolcu gibi ol!" buyurdu.Buhari,Rikak:3
YARATILIŞ:
İnsan ve yaratılış:
"Sizin herbirinizin yaratılması (yaratılma başlangıcında) ana baba maddeleri kırk gün anasının karnında toplanır. Sonra o maddeler o kadar zaman içinde (yânî kırk gün içinde) katı bir kan pıhtısı hâlini alır. Sonra yine o kadar zaman içinde bir çiğnem et olur. Sonra (dördüncü tekâmül tavrında) Allah bir melek gönderir de tekâmül eden o bir çiğnem ete şu dört kelime( yazması) emrolunur: Onun işini, rızkını, ecelini, şaki (günahkar)yâhud saıd(sevap işleyen) olduğunu yaz! denilir. Sonra ona rûh üflenir (cenîn canlanır). İmdi sizden bir kişi (bu fıtratı gereği dünyâda) iyi iş yapar, nihayet kendisiyle cennet arasında yalnız bir kulaç mesafe kalır. Bu sırada (meleğin ana karnında yazdığı) yazı gelir, yazısı o kişinin önüne geçer (yânî onu önler). Bu defa o kişi cehennemliklerin işini yapmağa başlar (da cehenneme girer). Sizden bir kişi de kötü iş yapar. Nihayet kendisiyle cehennem arasında ancak bir kulaç mesafe kalır. Bu sırada (meleğin yazdığı) o yazı önüne geçer (yânî onu önler). Bu defa o kişi cennet ehlinin (hayırlı) emelini yapar (cennete girer)"Buhari,Bedul Hak:7
Evren ve yaratılış:
"Andolsun ki biz Yer'e en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytânlara atış taneleri yaptık,.. (Mülk:5)."Sizin herbirinizin yaratılması (yaratılma başlangıcında) ana baba maddeleri kırk gün anasının karnında toplanır. Sonra o maddeler o kadar zaman içinde (yânî kırk gün içinde) katı bir kan pıhtısı hâlini alır. Sonra yine o kadar zaman içinde bir çiğnem et olur. Sonra (dördüncü tekâmül tavrında) Allah bir melek gönderir de tekâmül eden o bir çiğnem ete şu dört kelime( yazması) emrolunur: Onun işini, rızkını, ecelini, şaki (günahkar)yâhud saıd(sevap işleyen) olduğunu yaz! denilir. Sonra ona rûh üflenir (cenîn canlanır). İmdi sizden bir kişi (bu fıtratı gereği dünyâda) iyi iş yapar, nihayet kendisiyle cennet arasında yalnız bir kulaç mesafe kalır. Bu sırada (meleğin ana karnında yazdığı) yazı gelir, yazısı o kişinin önüne geçer (yânî onu önler). Bu defa o kişi cehennemliklerin işini yapmağa başlar (da cehenneme girer). Sizden bir kişi de kötü iş yapar. Nihayet kendisiyle cehennem arasında ancak bir kulaç mesafe kalır. Bu sırada (meleğin yazdığı) o yazı önüne geçer (yânî onu önler). Bu defa o kişi cennet ehlinin (hayırlı) emelini yapar (cennete girer)"Buhari,Bedul Hak:7
Evren ve yaratılış:
"(Ezelde) Allah vardı ve Allah'tan başka birşey yoktu. Al-ah'ın Arş'ı su üzerinde bulunuyordu. Allah herşeyi (kâinatın tamamini) zikrde (mahfuz levh'te) takdir ve tesbıt edip yazdı. Gökleri ve Yer'i yarattı".Buhari,Bedul Hak:1
"Şübhesiz ki Güneş ile Ay, hiçbir kimsenin ne ölümünden, ne de hayâtından dolayı tutulurlar. Lâkin bunlar Allah'ın âyetlerinden iki âyettir. Tutulduklarını görünce hemen namaza durun"Buhari,Bedul Hak:4
ALLAH
Affı:
Allah 'ın kullan üzerinde sabit olan hakkı, kulların Allah 'a ibâdet etmeleri ve O'na hiçbirşeyi ortak kılmamalarıdır.Kulların Allah üzerinde sabit olan hakları Allah'ın onlara azâb etmemesidir.Buhari,Giyim-Kuşam:101
Azabı:
Allah bir kavme azâb indirince, o kavim içinde bulunan (iyi, kötü) her ferde azâb isabet eder. Sonra (kıyamet gününde) herkes kendi amellerine göre diriltilirler.Buhari,Fitne:20
Merhameti:
Peygamber(S)'in huzuruna (Havâzin kabilesinden) birtakım esirler gelmişti. Bunların içinde emzikli bir kadın vardı. (Çocuğunu kaybetmişti.) O kadın göğsüne biriken sütü sağıyor, çocuklara veriyor, emziriyordu. Bu kadın esirler arasında çocuğu(nu) bulunca hemen alıp onu sinesine bastı ve (derin bir şefkatle) çocuğunu emzirmeye başladı. Bu yüksek şefkat levhasını görünce Peygamber bize:
— "Şu kadının kendi çocuğunu ateşe atacağını sanır mısınız?" dedi.
Biz de:
— Hayır, atmamağa muktedir oldukça atmaz! dedik. Peygamber (S):
— "İşte Yüce Allah kullarına bu kadının çocuğuna şefkatinden daha merhametlidir.Buhari,edep:18
Allah Taâlâ rahmetini yüz parça yaptı da doksandokuz parçasını kendi yanında tuttu, bir parçasını yeryüzüne indirdi. îşte bu bir parça rahmet sebebiyle bütün mahlûklar birbirine acırlar (sevişirler). Hattâ kısrak (yavrusunu emzirirken) dokunur korkusuyla bir ayağının tırnağını yukarı kaldırır.Buhari,edep:18
Bknz: Diğer dinler ,Diğer din mensuplarını Allah affedecek mi, cennete gidecekler mi?
Rahmeti:
Allahın rahmeti gazabından üstündür.Buhari, Tevhid:15
Kıskançlığı ve övülmeyi sevmesi:
Allah'tan daha kıskanç hiçbir kimse yoktur. İşte bundan ötürüdür ki, Allah, açık - kapalı; bütün fuhşiyâtı haram kılmıştır. Bir de Allah 'tan ziyâde övülmeyi seven kimse yoktur.Buhari,Nikah:108
Kul Allah'a yaklaşırsa Allah ona daha çok yaklaşır:
Yüce Allah şöyle buyurur: Ben kulumun beni zannı yanındayım (irâdem kulumun beni anlayışına göre ilgilenir). Kulum beni andığı zaman ben muhakkak onunla beraber bulunurum. O beni gönlünde gizlice zikrederse, ben de onu bu suretle nefsimde (yânî Zâtımda) zikrederim. Eğer o beni bir cemâat içinde zikrederse, ben de onu bu cemâat ferdlerinden daha hayırlı bir cemiyet içinde anarım. Kulum bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. Kulum bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim!Buhari, Tevhid:15
Kudreti:
Kitâb ehlinden bir adam Peygamber(S)'e geldi ve:
— Yâ Ebâ'l-Kaasım! Şübhesiz Allah gökleri bir parmağında, Yer tabakalarını bir parmağında, bütün ağaçları bir parmağında, suları ve toprakları bir parmağında, Öbür mahlûkları da (beşinci) parmağında tutar, sonra: Melik ancak benim, Melik ancak benim! buyurur, dedi.
(İbn Mes'ûd dedi ki:) Bu söz üzerine ben Peygamber'i gördüm ki, O son dişleri görülünceye kadar güldü, sonra: "Allah'ın kadrini, O'na lâyık olacak bir surette hakkıyle takdir etmediler... âyetini okudu . Buhari, Tevhid:19
Allah, hiçbir kimseye hiçbir şey indirmedi dedikleri zaman Allah'ı lâyıkıyla tanımadılar, ululamadılar. De ki: Mûsâ'nın, insanlara bir ışık ve onları doğru yola sevk eden bir vâsıta olarak getirdiği kitabı kim indirdi? Hani, siz onu kâğıtlara yazdınız da yayıp açıklarsınız, hükümlerinden çoğunu da gizlersiniz, hani siz de, atalarınız da, bilmediğiniz şeyleri onun sayesinde bildiniz, öğrendiniz. De ki: Allah indirdi, sonra da bırak onları, düştükleri boş iddialarla oyalanıp dursunlar.ENAM:91
Ezelden beri varlığı ve dünyayı yaratışı:
"(Ezelde) Allah vardı ve Allah'tan başka birşey yoktu. Ve Allah'ın Arşı su üzerinde bulunuyordu. Sonra Allah gökleri ve Yer'i yarattı. Sonra Allah (levhde) kâinatın tamâmım takdir ve tesbît edip yazdı..."Buhari, Tevhid:22
VAHİY:
Zeyd ibn Sabit şöyle haber vermiştir:
Zeyd ibn Sabit şöyle haber vermiştir:
Allah Tebâreke ve Taâlâ Rasûlü'ne vahiy indirdi. Bu sırada Rasûlullah'ın uyluğu benim uyluğum üzerinde bulunuyordu. Vahyin (Peygamber üzerindeki) ağırlığı bana o kadar ağır geldi ki, sonunda dizimin ufalanıp dağılmasından korktum.Buhari,cihad:31
Şu muhakkak ki, sizden evvel geçen ümmetler içinde (Allah tarafından) kendilerine haber ilham olunan kimseler vardı. Şu da muhakkak ki, eğer benim şu ümmetim içinde onlardan bir kimse bulunursa şübhesiz o Umer ibnu'l-Hattâb'dır.Buhari,enbiya:56
Cebrail bazen Dıhye suretinde geliyordu.
Cibrîl aleyhi's-selâm (bir insan güzeli olan Dıhyetu'l-Kelbî suretinde) Peygamber'in yanma gelmişti. Bu sırada Peygamber'in yanında (kadınlarından) Ümmü Seleme bulunuyordu. Cibrîl, Peygamber'le konuşmağa başladı. Sonra kalkıp gitti. Peygamber (S), Ümmü Seleme'ye:
Şu muhakkak ki, sizden evvel geçen ümmetler içinde (Allah tarafından) kendilerine haber ilham olunan kimseler vardı. Şu da muhakkak ki, eğer benim şu ümmetim içinde onlardan bir kimse bulunursa şübhesiz o Umer ibnu'l-Hattâb'dır.Buhari,enbiya:56
Cebrail bazen Dıhye suretinde geliyordu.
Cibrîl aleyhi's-selâm (bir insan güzeli olan Dıhyetu'l-Kelbî suretinde) Peygamber'in yanma gelmişti. Bu sırada Peygamber'in yanında (kadınlarından) Ümmü Seleme bulunuyordu. Cibrîl, Peygamber'le konuşmağa başladı. Sonra kalkıp gitti. Peygamber (S), Ümmü Seleme'ye:
_ "Bu kimdir?" diye sordu, yâhud buna benzer bir soru söyledi.
Ümmü Seleme:
— Bu, Dıhye'dir, dedi.
Ümmü Seleme dedi ki: Allah'a yemîn ediyorum, Peygamber'in Cibril'den (aldığı vahyi sahâbîlere) haber vermek üzere yaptığı hutbesini işitinceye kadar ben Cibril'i hiç şübhesiz Dıhye sandım. Buhari,Menkıbeler:25
Ümmü Seleme:
— Bu, Dıhye'dir, dedi.
Ümmü Seleme dedi ki: Allah'a yemîn ediyorum, Peygamber'in Cibril'den (aldığı vahyi sahâbîlere) haber vermek üzere yaptığı hutbesini işitinceye kadar ben Cibril'i hiç şübhesiz Dıhye sandım. Buhari,Menkıbeler:25
MELEKLER VE CİNLER:
Meleklerin iniş ve çıkış saatleri :
Bir takım melekler geceleyin, diğer takım melekler de gündüzün birbirlerini müteâkıb size gelirler. Bunlar sabah ile ikindi namazlarında birleşirler. Sonra içinizde kalmış olan melekler semâya yükselirler. Rabb'ları namaz kılmış kullarının hâller'ıni en iyi bilir olduğu hâlde, yine o meleklere: Kullarımı ne hâlde bıraktınız? diye sorar. Onlar da: Biz onları namaz kılar hâlde bıraktık ve yanlarına da namaz kılarlarken varmıştık, derler.Buhari,Namaz:Namaz vakitleri:17,Buhari, Tevhid:23
Meleklerin kanatları:
Allah Taâlâ semâdaki meleklere bir emrin infaz olunmasını hükmettiği zaman düz bir taş üstünde hareket ettirilen zincir sesi gibi heybetli olan bu ilâhî hükme, melekler tamâmiyle boyun eğerek (korku ile) kanatlarını birbirine vururlar...Buhari, Tevhid:33
Cinlerin peygamberi dinlemesi :
Cinlerin peygamberi dinlediği ve cin suresinin bu nedenle indiği anlatılıyor.Buhari,Namaz:Namazın Sıfatları:24
ŞEYTAN:
"Melekler el-Anân içinde Arz'da olacak işi konuşur/ar -el-Anân, buluttur-. Meleklerin konuştuğu o kelimeyi şeytânlar işitir de akabinde onu, sürahinin boşaltılacak kabın ağzına tatbik edildiği gibi kâhin kulağının içine boşaltırlar. Onlar da o bir kelimenin beraberinde yüz tane yalan arttırırlar"Buhari,Bedul hak:11
KADER
Her doğan Müslüman doğar :Her doğan, ancak fıtrat üzere doğar. Bundan sonra anası babası onu Yahûdî yaparlar, Nasranî yaparlar.Buhari,Kader:2
Not: Kaderin önceden belirlenmediğinin sonraki tercihlerle şekillendiğinin delilidir.
Cennet veya cehennemdeki yerimiz hazırdır:
Alî (R) şöyle demiştir: Bizler Peygamber (S)'in beraberinde bir cenazede idik. Oturduğumuzda Peygamber (başını eğdi de) elindeki deynekle yere vurup dürtüklemeye (birtakım çizgiler çizmeğe) başladı. İşte bu tefekkür hâlinde:
— "Sizlerden hiçbir kimse müstesna olmamak üzere, muhakkak cennetten ve cehennemden oturacağı yeri boşaltılmış olarak hazırdır" buyurdu.
Sahâbîler:
— Öyle ise bizler (çalışmayı bırakıp) bu takdire dayanıp güvenmeyelim mi? dediler.
Rasûlullah:
— "Sizler çalışınız. Çünkü (saadet ve şekaavet ehlinden olan) herkes, ne için yaratılmışsa, onun yolu kendisine kolaylaştınhp hazırlanmıştır" buyurdu ve şu âyetleri okudu:
"Hakîkaten sizin çalışmalarınız ayrı ayrıdır: Bundan sonra kim verir ve sakınırsa ve o en güzeli de tasdik ederse, biz de onu o en kolaya hazırlarız. Amma kim cimrilik eder, kendisini müstağni görür ve o en güzeli yalan sayarsa, biz de ona o en güç olanı hazırlayıp müyesser kllariz..." (el-Leyl: 4-10) Buhari,edep:120
Allah'ın bildiği durumumuz (kader ) en sonunda gerçekleşir:
Sizin herbirinizin yaratılışı (başlangıçta ana baba maddeleri) kırk gün ananın karnında toplanır. Sonra o maddeler o kadar zaman (yânî kırk gün) içinde katı bir kan pıhtısı hâlini alır. Sonra yine o kadar zaman içinde mudğa, yânî bir çiğnem ete dönüşür. Sonra Allah ona dört kelime ile bir melek gönderir de, onun ameli, eceli, rızkı, şakı ve saîd olduğu yazılır. Sonra ona ruh üflenir (cenîn canlanır). İmdi sizden bir kişi (bu fıtratı gereği dünyâda) cehennem ehlinin işini işler de, hattâ kendisiyle cehennem arasında yalnız bir kulaç mesafe kalır. Bu sırada (meleğin ana karnında yazdığı) yazı onun önüne geçer. Bu defa o kişi cennet ehlinin işini işler de cennete girer. Ve yine kişi cennet ehlinin işini işler, hattâ kendisiyle cennet arasında bir kulaç mesafe kalır. Bu sırada (meleğin yazdığı) yazı onun önüne geçer de artık cehennem ehlinin işini işler ve cehenneme girer.Buhari,enbiya:2
Not: Kişi ne kadar tersi şeklinde yaşasada Allahın bildiği en sonunda gerçek olur anlamındadır.Aksi takdirde kuranla çelişir.Buna rağmen, bu hadisi her şeyin önceden yazıldığı şeklinde savunan görüşler delil olarak kullanır.
Şübhesiz ki, Allah rahimde bir melek tevkil etmiştir. Melek: Ey Rabb'im! Bir nutfedir. Ey Rabb 'im! Bir kan pıhtısıdır. Ey Rabb'im! Bir çiğnem ettir, der. Allah onu yaratmak (yânî suret vermek) istediğinde, melek: Ey Rabb'im! Erkek midir yâhud dişi midir? Bedbaht mıdır yâhud mes'ûd ve bahtiyar mıdır? Rızk nedir? Ecel nedir? sorularını sorar. Bunlar o anasının karnında iken böylece yazılır.Buhari,enbiya:2
Not: Yukarıdaki iki hadiste Allahın,doğacak çocuğun gelecekte nasıl olacağıyla ilgili haber vermesi söz konusudur.Yoksa nasıl olması gerektiğini takdir değildir.İkinci şekilde olması kuranla çelişir bir durumdur.
Allah ne yapacağımızı bilir:
Allah müşriklerin çocuklarını yaratırken, bunların (nasıl yaşayıp) ne işleyeceklerini en iyi bilendir" Buhari,Kader:2
Sadece Allah'ın bilebileceği 5 durum:
Gaybın anahtarı beştir ki, onları Allah'tan başkası bilemez: Yarın ne olacağını hiçbir kimse bilemez. Rahimlerde olacak şeyi hiçbir kimse bilemez. Hiçbir nefs yarın (hayr ve şerr) ne kazanacağını bilemez. Keza hiçbir nefs hangi arzda öleceğini bilemez. Hiçbir kimse de yağmurun ne zaman geleceğini bilemez. Buhari,Namaz:Yağmur Namazı:28Not: Yukarıdaki iki hadiste Allahın,doğacak çocuğun gelecekte nasıl olacağıyla ilgili haber vermesi söz konusudur.Yoksa nasıl olması gerektiğini takdir değildir.İkinci şekilde olması kuranla çelişir bir durumdur.
Allah ne yapacağımızı bilir:
Allah müşriklerin çocuklarını yaratırken, bunların (nasıl yaşayıp) ne işleyeceklerini en iyi bilendir" Buhari,Kader:2
Sadece Allah'ın bilebileceği 5 durum:
MİRAÇ
“Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten işitendir, görendir.” (İsra,1)
Hani sana, "Muhakkak Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da) artırdı.(İsra,60)
Not: İsra ve miraç hadisesi net olarak bu iki ayette geçer.İsra hadisesinin bedenen olduğu kabul edilir, fakat Miraç hadisesinin bedenen mi ,rüya mı olduğu tartışmalıdır.Ayet, rüya demektedir.( İbn Abbas,Hasan Basri, Hz. Aişe ile Muaviye rüyadır demiştir)
Not: İsra ve miraç hadisesi net olarak bu iki ayette geçer.İsra hadisesinin bedenen olduğu kabul edilir, fakat Miraç hadisesinin bedenen mi ,rüya mı olduğu tartışmalıdır.Ayet, rüya demektedir.( İbn Abbas,Hasan Basri, Hz. Aişe ile Muaviye rüyadır demiştir)
Abdullah ibn Abbâs isrâ: 60'daki rü'yâ hakkında:
— O rü'yâ, gözün gördüğü âyetlerdir ki, Rasûlullah'a Beytu'l-Makdis'e sefer ettirildiği gece gösterildi, demiştir.Buhari, ensarın menkıbeleri:40
Not: bknz:Aklı zorlayan hadisler :miraç
"(Mescidi Aksâ'ya sefer ettiğimi söylediğimde) Kureyş beni yalanlayınca, Mescidi Harâm'a gidip Hıcr'da ayakta durdum. Müteakiben Allah bana, Beytu'l-Makdis ile gözümün arasındaki mesafeyi kaldırdı da (onların sordukları sorulan) Mescidi Aksâ'ya bakarak, onun alâmetlerinden Kureyş'e haber vermeye başladım.Buhari, ensarın menkıbeleri:40
Enesden:
"Bir kerresinde ben Beyt'in (yânı Ka'be'nin) yanında uyurla uyanık arası bir hâlde bulunuyordum". Peygamber burada iki kişi arasındaki adamı (kasdederek) zikretti ve şöyle devam etti; "Derken bana içine hikmet ve imân doldurulmuş altından bir tas getirildi. Göğüsten karnın alt tarafına kadar yarıldı. Sonra karın Zemzem suyu ile yıkandı. Sonra hikmet ve îmân ile dolduruldu. Ve bana katırdan küçük, eşekten büyük beyaz bir hayvan getirildi ki, o Burak'tır. Akabinde ben Cibril'in beraberinde gittim. Nihayet alt semâya vardık.
— Kim o? denildi.
— Cibril'dir, dedi.
— Yanındaki kimdir? denildi. Cibril tarafından:
— Muhammed'dir, diye cevap verildi.
— Ona buraya gelsin diye (da'vet) gönderildi mi? diye soruldu. Cibril:
— Evet, dedi.
— Merhaba gelen Zât'af Bu gelen kişinin gelişi ne güzeldir! denildi.
Müteakiben Âdem 'in yanına geldim ve ona selâm verdim. O da:
(7 peygamberle karşılanışı Buharide aynı düzen içinde anlatıldıktan sonra şöyle devam eder:)
50 vakit namaz beş vakit namaz olarak hafifletildi.'Buhari,Bedul Hak:7
Süt ve şarap:
...(Miraç olayı)Sonra bana birinin içinde süt, diğerinde şarâb bulunan iki kap getirildi. Cibril bana:
— Bunlardan hangisini istersen iç, dedi. Ben sütü aldım ve onu içtim. Bana:
— Fıtratı aldın. Eğer sen şarâbı almış olaydın, ümmetin azgın olurdu, denildi.Buhari,Enbiya:26
Süt ve şarap:
...(Miraç olayı)Sonra bana birinin içinde süt, diğerinde şarâb bulunan iki kap getirildi. Cibril bana:
— Bunlardan hangisini istersen iç, dedi. Ben sütü aldım ve onu içtim. Bana:
— Fıtratı aldın. Eğer sen şarâbı almış olaydın, ümmetin azgın olurdu, denildi.Buhari,Enbiya:26
RUH:
Ben Peygamber (S)'in maiyyetinde Medîne harabelerinde yürüyordum. Peygamber beraberinde bulunan hurma dalından bir deyneğe dayanıyordu. Derken bir kaç Yuhûdî'ye rastladı. Bir takımı diğer takımına: O'na ruhu sorun, dedi. Bir takımı da: O'na birşey sormayın, bunun hakkında hoşlanmayacağınız birşey söyler, dedi. Bunun üzerine biri kalkıp: Yâ Ebâ'l-Kaasım, ruh nedir? diye sordu. Peygamber sükût etti. Kendi kendime: O'na şübhesiz vahy. olunuyor, dedim. Ve yanından kalktım. Vahiy hâli sıyrılınca:
Ben Peygamber (S)'in maiyyetinde Medîne harabelerinde yürüyordum. Peygamber beraberinde bulunan hurma dalından bir deyneğe dayanıyordu. Derken bir kaç Yuhûdî'ye rastladı. Bir takımı diğer takımına: O'na ruhu sorun, dedi. Bir takımı da: O'na birşey sormayın, bunun hakkında hoşlanmayacağınız birşey söyler, dedi. Bunun üzerine biri kalkıp: Yâ Ebâ'l-Kaasım, ruh nedir? diye sordu. Peygamber sükût etti. Kendi kendime: O'na şübhesiz vahy. olunuyor, dedim. Ve yanından kalktım. Vahiy hâli sıyrılınca:
"Sana ruhu sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Onlara az bir ilimden başkası verilmemiştir" (el-lsrâ: 17/85) âyetini söyledi.Buhari,ilim:48